Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Cumhuriyetin İlk Adımları Sivas Kongresi ve Sonuçları

Cumhuriyetin İlk Adımları Sivas
Arslan Optik
Sivas Personel Servisi

Cumhuriyetin İlk Adımları Sivas Kongresi ve Sonuçları

İşgalle başlayan ve Kurtuluş Savaşı ile devam eden bu zorlu sürecin en önemli kilometre taşlarından biri Sivas Kongresi oldu. Sivas Kongresi, Türk milletinin uluslararası topluma açıkça ilan ettiği bir gerçeği taşıdı: Türk milleti herhangi bir yabancı yönetimi kabul etmeyecekti; tek isteği bağımsızlık ve özgürlüktü.

Osmanlı İmparatorluğu‘nun yıllar süren hakimiyeti sonunda sallandı ve Birinci Dünya Savaşı ile sona erdi. Mondros Mütarekesi ile topraklarımız fiilen işgal edilmeye başlandı. Türk Milleti bu işgale karşı direnişe geçti ve yerel ayaklanmalar başladı. Ancak bu yerel direnişler, Sivas Kongresi’nin toplanmasına kadar ulusal bir bağımsızlık mücadelesine dönüşmedi.

Sivas Kongresi’nin bu kadar önemli olmasının nedeni, o güne kadar işgalcilerden rahatsız olan ancak bir araya gelme konusunda ortak bir karar alamayan Türk milletinin, Manda ve Himaye’yi reddeden bir ortaklık ilan etmesiydi. Mustafa Kemal Paşa‘nın liderliğindeki Sivas Kongresi, ulusal meclisin kurulmasının yolunu açtı ve daha da önemlisi, işgalcilere karşı birlikte mücadele etme iradesini ateşledi.

Türk milleti direniyordu ama örgütlü değildi:

Türk milleti direniyordu ama örgütlü değildi:

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisi ve 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi ile resmen devletin bağımsızlığı sona erdirildi. Bu kritik dönemde, Mustafa Kemal Paşa önemli bir kararla milli mücadeleye ilk adımı Samsun’a çıkarak attı. Ancak o, sadece yerel değil ulusal bir birlik oluşturmayı hedefliyordu. Bu nedenle, 23 Temmuz – 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum Kongresi‘ni düzenledi. Ancak bu kongre, ulusal çapta yeterli desteği sağlayamadı.

Erzurum Kongresi’nde bazı önemli kararlar alınmış olmasına rağmen, bunlar yerel düzeyde alınmış ulusal kararlarla sınırlıydı. Mustafa Kemal Paşa, bu tür yerel kararların yeterli olmadığını biliyordu ve bu nedenle Anadolu’daki tüm illerden temsilcilerin katılımıyla daha geniş bir kongre düzenlemeye karar verdi. Zaten Erzurum Kongresi’nde faaliyet gösteren Temsil Heyeti, bu yeni kongrenin oluşturulması gerekliliğini fark etmişti ve genişletilmesi gereken bir yapıydı.

Amasya Genelgesi ile milli bir çağrı yapıldı:

Amasya Genelgesi ile milli bir çağrı yapıldı:

Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi’nin genişletilmesi gerekliliğini daha o kongre gerçekleşmeden önce fark ettiği için, 21 – 22 Haziran akşamlarında yaveri Cevat Abbat Bey’e bir bildiri yazdırdı. Bu metin bugün Amasya Tamimi olarak adlandırılan bir tür ihtilal bildirisi olarak kabul edilir.

Amasya Tamimi’nde ulusal egemenlik kavramı ilk kez vurgulanmıştı. Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişi sıfatıyla imzaladığı bu belgede temel olarak ülkenin elden gittiği ve en güvenli il olarak kabul edilen Sivas’ta milli bir kongrenin derhal yapılması gerektiği ifade ediliyordu. Ayrıca, her ilde halkın güvenini kazanmış üç temsilcinin Sivas’taki kongreye katılması gerektiği duyuruldu.

Tüm temsilciler canlarını hiçe sayarak Sivas’a doğru yola çıktılar:

Tüm temsilciler canlarını hiçe sayarak Sivas’a doğru yola çıktılar:

Fiilen işgal altındaki bir ülkenin topraklarında, vatansever bir grup tarafından Sivas’a gitmek oldukça zorlu bir görevdi. Zira o dönemde Sivas toprakları dahilinde dahi yabancı askerler, özellikle Fransız askerleri bulunuyordu. Ayrıca, işgalci yanlısı valiler, İngilizlere istihbarat sağlayarak kongreye katılmak isteyen delegeleri engellemeye çalışıyorlardı.

Sivas’ın valisi olan Reşit Paşa, kongrenin başka bir yere taşınması gerektiği önerisini birkaç kez Mustafa Kemal Paşa’ya iletmeye çalışsa da, Mustafa Kemal Paşa’nın kararı değişmedi. Delegelerin Sivas’a gelmekte olduğunu duyan Mustafa Kemal Paşa, 29 Ağustos günü Erzurum’dan yola çıktı ve 2 Eylül günü Sivas’a vardı. Otomobilini büyük bir coşkuyla karşılayan kalabalık, onun doğru bir karar verdiğini anlamasını sağladı.

En sonunda Sivas Kongresi toplandı:

En sonunda Sivas Kongresi toplandı:

Sivas Kongresi, büyük zorlukların üstesinden gelinerek sonunda 4 Eylül 1919 tarihinde Sivas Sultani binasında gerçekleşti. Kongreye katılan delege sayısı hakkında farklı kaynaklarda 28, 35, 48 gibi çeşitli rakamlar yer alsa da, bu farklılıkların sebebi her ilin aynı anda delege gönderememesi ve bazı delegelerin kongreye aynı tarihte katılamamış olmalarıydı. Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa, yanındakilerden bazılarını il delegesi olarak atamıştır.

4 Eylül – 11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleşen Sivas Kongresi, sekiz birleşimde toplandı. Kongreyi Mustafa Kemal Paşa açtı ve oy birliğiyle kongre başkanı seçildi. Her bir delege, millete, devlete ve dine hizmet etme taahhüdünde bulunarak, burada politika yapmayacaklarına dair yemin etti.

Kongrede her konu hakkında detaylı tartışmalar yapıldı:

Kongrede her konu hakkında detaylı tartışmalar yapıldı:

Sivas Kongresi, Türk milleti adına alınacak kararları açıkça ilan etmişti. Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar, ulusal düzeyde kabul edilen kararlar olması gerektiği düşüncesiyle Sivas Kongresi’nde tekrar ele alındı. Özellikle manda konusu üzerinde yoğun tartışmalar yaşandı, hatta İsmail Hami Bey, Amerikan mandasının kabul edilmesi gerektiğini savunan bir teklif sunmuştu, ancak bu teklif reddedildi.

Ali Fuat Paşa, Umum Kuva-yı Milliye Komutanı olarak atanırken, aynı zamanda Temsil Heyeti de yeniden oluşturuldu. Temsil Heyeti’ne bu denli önem verilmesinin nedeni, Osmanlı Devleti‘nin resmi olarak çözülmesi durumunda bu heyetin liderlik rolünü üstlenecek olmasıydı. Ayrıca, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Sivas Kongresi’nde kuruldu ve Irade-i Milliye gazetesinin yayınlanmasına da bu kongrede karar verildi.

Sivas Kongresi sonucunda alınan kararlar:

Sivas Kongresi sonucunda alınan kararlar:

  • Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı dönemde çoğunluğu Müslüman olan toprakların ayrılması ve bölünmesi söz konusu bile olamaz.
  • Kuva-yı Milliyeyi amil ve irade-i milliyeyi hâkim kılmak esastır çünkü Osmanlı’nın ve milli bağımsızlığın sağlanması ancak böyle mümkündür.
  • Aydın, Manisa ve Balıkesir cephelerindeki Millî Mücadele yapıları örnek alınarak topraklarımızda kurulacak Rum ve Ermeni devletlerine karşı çıkılacak.
  • Topraklarımızda yaşayan tüm gayrimüslimlerin hakları korunacak fakat sosyal ve siyasi dengeyi bozacak haklar verilmeyecek.
  • Osmanlı hükümetinin ülkeyi terk etmesi durumunda hilafeti ve saltanatı korumak için gerekli tüm tedbirler alınmıştır.
  • Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı dönemde çoğunluğu Müslüman olan topraklar üzerindeki her türlü girişimin terk edilmesini bekliyoruz.
  • Bağımsızlığımıza karşı çıkmadığı ve istila emeli beslemeyen her türlü dış yardıma açığız.
  • Hükümetimiz şahsi kararlarla değil, milli irade ile yönetilecektir.
  • Tüm milli hareketler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.
  • Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni yönetmek için Temsil Heyeti seçilmiştir.

Sivas Kongresi neden bu kadar önemli?

Sivas Kongresi neden bu kadar önemli?

Sivas Kongresi, milli mücadelenin resmi olarak başladığı bir dönemin milatıdır. Kongre, her türlü mandanın reddedildiği ve tek çözümün milli bağımsızlık olduğunun tüm dünyaya ilan edildiği bir platformdu. Ayrıca, Temsil Heyeti’nin ilerleyen dönemde Millet Meclisi‘ne dönüşeceği ve hatta yıllar sonra kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti‘nin temellerinin burada atıldığı önemli bir aşamaydı.

Sivas Kongresi’nin tarihi, sonuçları, alınan kararlar ve önemi gibi merak edilen soruları ele aldık. Gördüğünüz gibi, “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” sözü bu sürecin özünü ve Türk milletinin kararlılığını yansıtır.

Kaynaklar: Atatürk Ansiklopedisi, İslam Ansiklopedisi, Hacettepe Üniversitesi

Reklamı Geç
Gazzeye Destek Ol